بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَنَصَرۡنَٰهُمۡ فَكَانُواْ هُمُ ٱلۡغَٰلِبِينَ ١١٦

Onlara yardım ettik de üstün geldiler.

– Seyyid Kutub

وَءَاتَيۡنَٰهُمَا ٱلۡكِتَٰبَ ٱلۡمُسۡتَبِينَ ١١٧

Onlara, apaçık anlaşılan bir Kitap vermiştik.

– Seyyid Kutub

وَهَدَيۡنَٰهُمَا ٱلصِّرَٰطَ ٱلۡمُسۡتَقِيمَ ١١٨

Ve onları doğru yola ilettik.

– Seyyid Kutub

وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِمَا فِي ٱلۡأٓخِرِينَ ١١٩

Sonra gelenler arasında onlara iyi bir ün bıraktık.

– Seyyid Kutub

سَلَٰمٌ عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ ١٢٠

Musa'ya ve Harun'a bizden selâm olsun.

– Seyyid Kutub

إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ ١٢١

İşte biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.

– Seyyid Kutub

إِنَّهُمَا مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ١٢٢

Çünkü onların ikisi de bizim mü'min kullarımızdı.

– Seyyid Kutub

وَإِنَّ إِلۡيَاسَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٢٣

İlyas da peygamberlerdendir.

– Seyyid Kutub

إِذۡ قَالَ لِقَوۡمِهِۦٓ أَلَا تَتَّقُونَ ١٢٤

Kavmine demişti ki; «Allah'ın azabından korkmaz mısınız?

– Seyyid Kutub

أَتَدۡعُونَ بَعۡلٗا وَتَذَرُونَ أَحۡسَنَ ٱلۡخَٰلِقِينَ ١٢٥

Yaratanların en güzeli olan Allah'ı bırakıp da Ba'l putuna mı tapıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

ٱللَّهَ رَبَّكُمۡ وَرَبَّ ءَابَآئِكُمُ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٢٦

Sizin ve babalarınızın Rabb'i olan Allah'ı terk mi ediyorsunuz?»

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu